Bir Maarif Eser
Nerden eser bu nedamet, neden sıkar bu canı?
Nerden girilir fasla, nasıl akıtır bu kanı?
Pek unutulmuş diyardan, çok anılmayacak sözler.
Çocukça olur insan, nasihatı da masal gibi dinler.
Vermekse derdin, ücra bir mesel ve buysa mücadele
Ragıp Bey işit, budur ten ve ölüm arasında ki mübadele!
Bugün bir ayaz vurur, yarınsa kıyamet!
Masal dilindenmiş cevaz ki etsin cana sirayet;
Bir nefes çeksem toz tutmuş ciğerden
Ve göğü kan tutmuş daha kızıl seherden!
Bir vaziyet ki alemin periden gelme hali
Ne kaldı şimdi periler, herkesin beter hali
Yer yarılmış, semânın sütunları çatlar da yıkılır,
İpe dizilmiş her şey, ayakta bekler ve sıkılır!
Sessizce ağızlar, gözler kendine mil çekmiş!
Mızrak boyundan güneş tüm başları bileyecekmiş!
Bir cenabta adem, peşi sıra mahluk ve nebâtat
Herkes yüklenmiş yükünü nasıl verilmişse talimat
Bu büyük kervan harekete geçti çık çıkarmadan!
Divâna yetişme derdinde, kimse kalmaz arkadan…
Herkes sanık, herşey şahit, tüm bellerin mıh vurulmuş bahtına!
Hesap görülecek ki denk midir çile çekmek perilerin ahtına!
Aman ya Rabb, ne zelzeler kopuyor!
İki göz iki kaş bile birbirine giriyor!
Kesince mahşer her bir hak yerinde nâzır,
Nizama girenler ve girmeyenlere bir terazi hazır!
Her köşede başka bir dava yürüyor,
Korku sadece yaptığın işe bürünüyor!
Bak az ötede âşık bir adam hesap veriyorl
Kabahatince sevmiş, görünce aşkını eriyor.
Kimisi vaktinde almış can, dilinde ki yaftayla
Kimisi de çekmiş kendini hesaba acıklı bir voltayla
Elma yanaklı biri konuşuyor rüveydâ rüveydâ,
Biri onu küstürmüş ki bu dava hüveydâ!
Pek suçlu adamsa türlü türlü putlar dilermiş,
Hem kendini sevmiş, hem kendine bilenmiş!
Bir cühd ile almış eline baltayı vurmuş taşa
Nebi İbrahim gelirmiş akla yarılınca putlar
Balta konuşsun sen sus, kıvılcımlar başa
Sözlerle kırılmaz elle yapılan putlar!
Şimdi hesap vakti çağlar kapanır!
Allah demeyen diller yerlere kapanır!
İman bir ibadet, iman bir kalp meselesidir!
Rabıg Bey bil! Bu dünya, günahın köselesidir!
Hadi gelsin, gelsin defter sağdan veya soldan!
O krallar ne haltlar çevirmiş!
Kimse dememiş ki o böyle, şu şöyleymiş
Her gördüğüne sor kabirden ve yoldan!
İşte böyleymiş hekvesi gerçeğin Ragıb kimse,
Sınav bu ya çok çeşit, benzemez hepsi kül kedisine!
Hele efendi ahirde nefesin bozulursa; dikkat et, yorulursun!
Aman sizli bizli konuşma, tek başına hesaba sorulursun!
Şimdi söylersin ten ölümü tadar, sen varırsın yarına!
İnsan olmak için bin bir hacet basılır kalbin bağrına
Ben! Ben! Diyen nefsini döv ve yere ser ardına
Bir rehber bul kendine, hazırlasın seni yarına!
Bu mesel Ragıb, ne sen ne de benle dinecek!
Son sözü söyler Kur’an ve böyle bitecek!
”Kim hayır işlemişse zerre kadar karşılığını görecek!”
”Ve kim şer ermişse zerre kadar hesabını verecek!”
Bir yanıt yazın