Kapatmak için ESC tuşuna basın

Hırpalanan Yalnızlıklar

Hırpalanan Yalnızlıklar
Sabahın sessiz serinliğinde derinliklerine dalıyoruz dünyanın.
Rüzgar hırpalıyor yalnızlığımızı.
Yollar gösteriyor yürümek için.
Yolları gösteriyor içimizi ince bir nefes gibi saran günlerin şafağında.
Günün ışığı kalbimize inse sızılar dokunduruyor, yaklaşan şafağın hala yaklaşıyor olmasının verdiği teessüfle. Müteessif tebessümler savuruyoruz.
Savuruyoruz içimizde ne varsa müsebbibine.
Gün ışığı bekliyoruz gülen gözlere.
“Ama geçecek hepsi, geçecek.” diye usulca tınılar bırakıyoruz, posta kutularına.
Her doğanın öldüğünü, her yeninin eskidiğini bilerek ölmeyecek dualar koyuyoruz heybemize.
Tevekkül aralarına ah ekliyoruz dünyanın yangınlarıyla. Ah ettikçe kesiliyor nefesimiz.
Söyleyeceklerimiz çoğalıyor âhımızın çoğalmasıyla.
Âahhh!

Yazdır

Mehmed Eşref

Hiç. Mürid-i Edebiyye. İstanbul'dan kaçmak istiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir